ZENGİN VE FAKİRİN KANSERLERİ BİLE FARKLI

Yeni bir araştırmaya göre, kanserler zenginlerde kanserden ölümler ise fakirlerde daha fazla görülüyor.

Araştırma, genel olarak yoksulluk ve kanser arasındaki ilişki sınırlı olmasına karşılık, 39 kanser türünden 32’ sinin ekonomik durumla ilişkili olduğunu, 14 kanser türünün fakirlerde daha fazla 18’ inin ise daha az görüldüğünü gösteriyor.

Cancer isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırma, 2005-2009 tarihleri arasında USA’ da 16 eyalette yaşayan insanlarda teşhis edilen üç milyona yakın kanser vakası üzerinde gerçekleştirildi.

Zenginlerde kanserin daha fazla görülmesi, meme ve prostat kanserleri örnek gösterilerek bunların tarama programlarına erişmesinin daha kolay olmasıyla açıklanıyor.

Kanser ölümlerinin fakirlerde fazla olması ise bunların tarama programlarına daha az katılmalarına, dolayısıyla da hastalığın ileri evrelerde teşhis edilmesine bağlanıyor.

Fakir mahallelerde yaşayanlarda alkol ve sigarayla ilgili kanserler ile Kaposi sarkomu, gırtlak, rahim ağzı, penis ve karaciğer kanserleri daha fazla görülüyor.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklara ve kötü beslenmeye bağlı kanserlere de fakirlerde daha çok rastlanıyor.

Mesela AİDS ile ilgili bir kanser türü olan Kaposi sarkomu düşük gelir grubunda daha fazla çünkü AİDS de daha çok bu grupta görülen bir hastalık.

Zenginlerde ise meme, prostat, tiroit, testis, melanom ve diğer deri kanserleri daha fazla.

Araştırma, aşırı teşhisle ilgili kanserlerin, yani tıp teknolojisi sayesinde henüz klinik belirti vermeden tanınan kanserlerin refah arttıkça artması bu teknolojiye varlıklıların daha kolay ulaşmalarıyla izah ediliyor.

Gelelim neticeye

BİR: Zengin de kanser oluyor fakir de ama her iki grupta kanser türleri farklı.

İKİ: “Fakirler kanserden ölüyor zenginler kanserleriyle (yani başka bir sebepten) ölüyor”.

ÜÇ: Bu araştırma, kanserlerin büyük ölçüde çevresel faktörler ve hayat tarzından kaynaklandığı bilgisini bir kere daha teyit etmiş oluyor.

Bu, kanserlerin önlenmesinin “mümkün olması” demek!

Mesela sadece tütün alışkanlığının ortadan kalkması akciğer kanserlerinin yüzde 90’ ını, tüm kanserlerin de yüzde 40’ ını önleyecektir.

DÖRT: Taramaların kanser teşhisini artırdığına hiç şüphe yok ama bunların kanser ölümlerini beklenildiği kadar azaltmadığı, “aşırı teşhis” yüzünden birçok insanın zarar gördüğü de çok iyi anlaşılmaya başlandı.

BEŞ: Tıp, kanser erken teşhis ve tedavisi kadar kanserlerin önlenmesine de odaklanmalıdır.