Kanser Sağlık

Kanser ile alakalı merak edilen tüm konular burada yer almaktadır.

Baş ve boyun kanseri erkeklerde daha sık görülüyor

Dünyada en sık görülen kanserler arasında yedinci sırada yer alan baş ve boyun kanserleri, erkeklerde kadınlara göre yaklaşık 2 ila 4 kat daha fazla görülüyor. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Daire Başkanı Doç. Dr. Murat Gültekin, “En güncel kanser verilerimize göre baş-boyun kanserleri erkeklerde 100 binde 13,3 oranında görülmekte ve altıncı sırada yer almakta iken, kadınlarda ise 100 bin kişide 2,8 oranında görülerek 11. sırada yer almaktadır.” dedi. Gültekin, yılda yaklaşık 4 bin 655 erkek ve 980 kadın olmak üzere toplam 5 bin 635 kişiye baş-boyun kanseri tanısı konulduğunu belirtti. Araştırmalara göre dünyada halen yılda ortalama 550 bin kişi bu kanserlere yakalanıyor ancak bunun yaklaşık 300 bini ölümle sonuçlanıyor.

Safra yolu kanseri nedir?

Safra kanalı kanseri, safra kanalını oluşturan hücrelerden köken alır. Safra kanalı kanserini anlamak için safra kanallarının yapısını ve görevlerini bilmek gerekir.

Safra kanalı ve görevi nelerdir?

Safra kanalı karaciğerin içinden onikiparmak bağırsağına kadar uzanan adeta bir ağaç gibi budakları, dalları ve gövdesi olan içinden safra sıvısının akışının mümkün olacağı ince tüp şeklinde bir yapıdır. Safra kanalları karaciğerde üretilen safra sıvısını, safra tuzlarını ve diğer vücut için zehirli maddeleri ince bağırsağa taşımakla görevlidir.

Safra yolu kanseri nasıl teşhis edilir?

Ekstrahepatik (karaciğer dışı) safra yolu kanserleri genellikle tümör biliyer drenaj sistemini tıkadığında belirti gösterir. Kanser sadece intrahepatik safra kanallarındaysa farklı bir gelişmenin gözlenmesi mümkündür. Test sonucu belirlenen anormal karaciğer fonksiyonları, idrar ya da dışkı renginde değişiklik, sarılık, karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma, kaşıntı, kilo kaybı ve ateş safra yolu kanserlerinin sık görülen belirtileridir.

Zaman zaman belirti göstermeyen hastalık, görüntüleme ya da karaciğer kan testi sonucu tesadüfen ortaya çıkabilir. Kanser karaciğer dışında geliştiğinde, hastalığın belirtileri tümörün bulunduğu yere göre değişkenlik gösterebilir. Ekstrahepatik safra yolları (karaciğer dışında) kanserinde sarılık görülürken, karaciğer içindeki safra yollarında tümör olan hastalarda sarılık yerine daha çok ağrı gözlenmektedir.

Safra yolları kanserinde evreleme

1. İntrahepatik safra yolu kanserinde evreleme

Evre I: Tümör tamamen safra yollarının içindedir.

Evre II: Sadece bir tümör gözlenir ve yakın damarlarda gelişmiştir. Ya da birden fazla tümör vardır ve yakın damarlarda gelişebilir veya gelişmeyebilir.

Evre III: Tümör karın zarının karaciğeri kaplayan kısmında veya karaciğer dışında komşu yapılarda (barsak) gelişir.

Evre IVa: Kanser ileri evredir. Tümör safra yollarının çevresinde gelişmiştir ve safra kanalı boyunca yayılım görülebilir, ancak lenf bezlerine ilerlemez. Ya da tümör herhangi bir büyüklükte olabilir ve lenf bezlerinde kanser hücreleri mevcuttur, ancak daha geniş bölgelerde görülmez.

Evre IVb: Kanser safra yollarından uzakta vücudun diğer bölgelerine yayılım gösterir.

2. Perihilar safra yolu kanserinde evreleme

Evre I: Tümör yalnız safra yollarında bulunur.

Evre II: Tümör safra yollarının çevresindeki yağ dokusunda gelişir, ayrıca karaciğerde görülebilir.

Safra kesesi kanseri tedavisi

Safra kesesi kanseri tedavisi öncelikle Sahne Alanı'nda kanser ve kanser notu bağlıdır. Tedavi, hastanın genel sağlık üzerinde de bağlıdır.

Cerrahi tedavi erken aşamalarında kanser birincil yöntemidir. Bu radyasyon tedavisi ve/veya kemoterapi antikanser ilaçlar ile takip.
Kim safra kesesi kanseri davranır?

Doktor ve sağlık personeli için safra kesesi kanseri hasta bakımı birlikte çalışan ekip şunlardır:

bir cerrah

Bir gastroenterologist - sindirim sistemi hastalıkları uzmanı

tıbbi ya da klinik bir onkolog ya da kanser uzmanı

bir Onkoloji hemşire

bir sosyal görevli

bir danışman

Tedavi seçimi

Safra kesesi kanseri belirtileri nelerdir?

Hastalardaki belirtiler genellikle daha önce geçirilen safra kesesi hastalığına bağlı olarak görülür. Hastaların çoğunda kronik hale gelmiş safra kesesi iltihabı, iş görmeyen bir safra kesesi şikayetleri görülür. İlk aşamada görülen bulantı, kusma, iştahsızlık, kilo kaybı gibi şikayetler aldatıcı olabilir. Hastalarda oluşan karın bölgesinin sağ üst bölümündeki ağrı, ağrının arkaya sırta yayılması ve geceleri artan özellikte olması belirleyici faktörlerdir. İlerlemiş vakalarda sarılık, koyu renk idrar, açık renk dışkılama görülebilir. Hastalığın teşhisinin yapılması sırasında, rahatsızlığın çoğunlukla 3-6 ay öncesinde başladığı görülmüştür. Bazı durumlarda bu süre bir yıla kadar uzamaktadır. Hastalar genellikle sarılık belirtisi ile doktora başvurmaktadır. Sarılık kendi başına bir hastalık olarak kabul edilmez. Sadece bir rahatsızlığın belirtisi olarak görülür.

Prostat kanserinin tedavisi

Prostat kanserinin tedavisi biyopsi bulguları ve hastalığın yayılım derecesini belirleyen testler sonucunda üç ana grupta ele alınmalıdır: (1) prostat ile sınırlı, (2) lokal olarak yayılmış ve (3) diğer organlara yayılmış (metastaz yapmış).
Prostat ile sınırlı hastalığı olanlarda bugünkü standart tedavi yaklaşımı cerrahi olarak prostatın tamamının (radikal prostatektomi) ve prostata yakın bölgelerdeki (pelvik) lenf bezelerinin çıkarılmasıdır. Bu işlem açık ameliyatla karın alt tarafından tek bir kesi ile yapılabileceği gibi son yıllarda kapalı yöntemlerle prostata yakın birkaç delikten girilerek (laparoskopik veya robot yardımlı) gerçekleştirilebilmektedir. Prostatın cerrahi olarak tamamen çıkarılması beklenen yaşam süresi 10 yılın üzerinde olanlar için düşünülmelidir. Çünkü beklenen yaşam süresi 10 yılın altındaki prostat ile sınırlı kanseri olanların prostat kanserinden değil, başka nedenlerle yaşamlarını yitirmelerinin daha olası olduğu kabul edilmektedir.

Prostatın tamamen çıkarılması ne tür riskler taşımaktadır?

Prostatı tamamen çıkarılanların bazıları ameliyat sonrası ıkınma veya zorlanma esnasında idrar kaçırmaktadırlar, ancak iki yıl içerisinde bu yakınma giderek azalmaktadır. Bu ameliyat esnasında prostatın her iki tarafından erkeklik organına (penise) giden damar ve sinirler hasar görebileceğinden ameliyat sonrası peniste sertleşme sorunu ortaya çıkabilmektedir. Ancak ameliyat esnasında bu damar ve sinirler korunabilirse, hastanın yaşı çok ileri değilse ve ameliyat öncesi sertleşme sorunu yoksa sertleşme sorunu görülmemektedir. Cinsel yaşantısının devamı için sertleşme korunsa bile prostat tamamen çıkarıldığından boşalma esnasında meni gelmemektedir. Ameliyat sonrası herhangibir nedenle sertleşme sorunu devam edenlerde başka tedavi yöntemleri ile bu sorun kesin giderilmektedir.

Pankreas kanserinde risk faktörleri

Son zamanlarda yapılan bazı araştırmalar %30 pankreas kanseri vakasını sigara içme nedenine bağlarken % 10’luk bölümünü genetik faktörlere bağlamaktadır. Pankreas kanserine neden olan faktörler tam olarak bilinmemektedir.

Pankreas kanserine neden olabilecek bazı faktörler;

Sigara: pankreas kanserlerinin yaklaşık %30’undan sorumludur.
Yaş: ileri yaş pankreas kanseri için bir risk faktörüdür.
Beslenme alışkanlığı: meyve ve sebzeden yoksun bol kalorili ve protein ağırlıklı yeme alışkanlığı olan kişilerde pankreas kanseri oranları daha yüksektir.
Şişmanlık: vücut kitle indeksi (BMI) yüksek olan kişilerde düşük olanlara oranla pankreas kanserine eğilimin daha fazla olduğu düşünülmektedir.
Mesleki maruziyet: petrol ürünlerine ve diğer kimyasal maddelere maruz kalan insanlarda pankreas kanseri görülme riski yüksektir.
Kronik pankreatit: Uzun süreli, tedavi edilemeyen kronik pankreasın iltihabi durumu pankreas kanserine yakalanma riskini artırır.

Pankreas Kanseri Belirtileri

Pankreas kanseri ilk evrelerinde belirti vermediği için “sessiz” hastalık olarak bilinmektedir. Belirti vermeye başladığı zaman maalesef çoğunlukla tümör pankreas dışına taşmış olmakta ve başarılı tedavi için geç kalınmaktadır. Bunlara rağmen hastalığı habercisi olabilecek bazı uyarıcı işaretler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

Sebepsiz kilo kaybı
Yemek sonrası ya da yatay pozisyona geçince artan karın ağrısı
İshal, kabızlık, gaz sancıları, şişkinlik
Bulantı, kusma ve iştah kaybı
Sarılık
Ani ortaya çıkan şeker hastalığı
Koyu renkli ya da kanlı idrar
Genel halsizlik
Karaciğer ve safra kesesinde büyüme
Kaşıntı
Kil renginde dışkı
Varis

Bu gibi belirtiler söz konusu olduğunda, vakit kaybetmeden doktorunuza başvurunuz.

Pankreas kanseri tedavisi

Tedaviye başlarken fizik muayene, laboratuvar ve radyolojik incelemelerin sonunda, pankreas tümörünün hangi evrede olduğu, komşu organlarla ilişkisinin ne durumda olduğu, özellikle komşu damarlara ve/veya uzak organlara yayılımının olup olmadığı ortaya konulup ameliyatla çıkarılma şansı değerlendirilir. İleri evredeki tümörlerde cerrahi uygulanamaz. Bu hastalara uygulanacak kemoterapi ile birlikte, mevcut sarılığının düzeltilmesi, beslenme desteğinin sağlanması, ağrının azaltılması yoluyla yaşam konforunu düzeltmek amacıyla bazı girişimler uygulanabilir. Bu amaçla ağızdan mide yoluyla yapılan endoskopi ile safra yoluna geçişi sağlayan bir boru (stent) konulması, karın cildinden karaciğer içi safra yollarına bir iğne yardımıyla konulan kateter ile safranın dışarı akıtılması, ağrı ile ileri mücadele teknikleri, onikiparmak bağırsağında tıkanıklığa yol açan tümörlerde bu kısma ağızdan endoskopik yöntemle girilerek stent takılması gibi yöntemler kullanılmaktadır.

Pankreas kanseri hastaları nasıl beslenmeli?

Pankreas kanseri hastalarının, proteinden zengin beslenmeleri gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Erkan Topuz, beslenme konusunda hastalara ve hasta yakınlarına bazı önerilerde bulunuyor: ”Pankreas kanseri hastaları protein açısından balık, yağsız kırmızı et, kümes hayvanları, köy yumurtası, yoğurt, baklagillerden (özellikle bu devrede bol miktarda barbunya, mercimek vb.) tüketmelidirler. Yağ olarak, zeytinyağı tercih edilmelidir. Çiçek balı, kara üzüm pekmezi hastaya takviye bakımından önemlidir. Milk thistle, karahindibağ kullanılmalı; havuç, portakal suyu içilmeli ancak meyve suları hemen değil, uzun sürede tüketilmelidir (1 bardak 15 - 20 dakika sürede içilmelidir). Semizotu, enginar, kereviz, yerelması gibi gıdalar yenilmelidir. Son zamanlarda yapılan çalışmalar pankreas kanserine karşı, oldukça başarılı sonuçlar vermiştir.” Prof. Dr. Erkan Topuz, pankreas kanseri hastalarına hayat kurtarıcı birkaç çalışma sunuyor.

Pankreas Kanserinin Erken Teşhisi Hayati Önem Taşıyor

Dünyada en ölümcül dördüncü kanser olarak bilinen pankreas kanseri; teşhisi, tedavisi zor olan ve mümkün olduğunca erken evrede yakalanması gereken bir hastalıktır.

Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Bölümü Uzmanları, pankreas kanseri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Pankreas hastalığı hızlı yayılım gösteriyor

Özofagus kanserinde risk faktörleri

Sigara, alkol kullanımı ve madde bağımlılıkları,
Beslenme ile ilgili faktörler,
Genetik ve çevresel faktörler,
Kansere sebep olan diğer hastalıklar olarak sıralanabilir.

Sigara, alkol kullanımı ve madde bağımlılıkları

ABD ve Batı Avrupa'da Özofagus kanserinin en önemli sebebi sigara ve alkol kullanımıdır. Özofagus kanserinin sık görüldüğü diğer bölgelerde beslenme ile ilgili faktörler sigara ve alkolden daha ön plandadır. Alkolün etkisi tek başına oldukça az olup, sigara ile birlikteliğinde Özofagus kanseri riski doz ve süreye bağlı olarak çok yükselmektedir.

Beslenme ile ilgili faktörler

Özofagus kanserinin belirtileri

Yutma güçlüğü
Kilo kaybı
Göğüs bölgesinde yanma ve ağrı
Kusma, gıdaların ağza geri gelmesi
Boyunda şişlik
İştahsızlık
Ses kısıklığı
Kanama
Öksürük ve boğulma hissi