Sigara, baş ve boyun kanseri riskini 20 kat artırıyor
Üç haftadan uzun süren boyunda şişlik, ses kısıklığı, ağızda yara, yutma zorluğu belirtileri baş boyun kanserlerinin habercisi olabilir. Uzmanlar, erken tanının tedavide yüzde 80 oranında bir iyileşme sağladığını ancak Türkiye’deki hastaların sadece üçte birine erken tanı konulduğunu belirtiyor.
Halk arasında az bilinen ancak görülme sıklığı bakımından yedinci sırada yer alan baş ve boyun kanserleri ile ilgili Türkiye’de farkındalık kampanyası başlatıldı. “Başınıza Gelmeden” sloganıyla oluşturulan kampanya, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği, Türk Kulak, Burun, Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği, Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği, TC Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Daire Başkanlığı destekleriyle gerçekleştiriliyor. Konu hakkında bilgi veren Hacettepe Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şefik Hoşal, baş ve boyun kanserlerinin, gözler, beyin veya yemek borusu hariç olmak üzere baş veya boyun bölgesinde gelişen kanser türlerini tanımlamak için kullanılan bir ifade olduğunu aktardı. Türkiye’de sigara tüketimine bağlı olarak gırtlak kanserinin çok görüldüğünü aktaran Hoşal, halk arasında bu kanser türüne ilişkin farkındalığın çok az olduğunu ifade etti. Hastaların ancak yüzde 12’sine erken tanı konulabildiğini kaydeden Prof. Hoşal, “Baş ve boyun kanserlerini sadece geliştiği organ olarak değil, kaynaklandığı bölgelere göre değerlendiriyoruz. Örneğin ağız kanseri denildiği zaman bu kanserler dudaktan başlayarak ağız içinde dil, damak, dişeti, yanak kanserlerini kapsıyor. Yüz cildi dâhil olmak üzere burun boşluğu, paranazal sinüsler, geniz, gırtlak, yutak ve tükürük bezleri bu kanserlerin geliştiği bölge ve organlardır. Ağız içinde düzelmeyen yara, boğaz ağrısı, ses kısıklığı, yutma güçlüğü, burunda kanlı akıntı tıkanıklık, boyunda şişlik başlıca belirtilerdir. Bu sorunlar üç haftadan fazla devam ediyorsa mutlaka ilgili hekim muayenesi gerekir.” uyarısında bulundu.
AĞIR İÇİCİLERDE RİSK 20 KAT ARTIYOR
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Başkan Yardımcısı Bekir Keskinkılıç, 2014 yılında yayınlanan Dünya Kanser Raporu’na göre baş-boyun kanserlerinin önlenmesinde en önemli faktörün tütün ve alkol tüketiminin azaltılması olduğunu söyledi. Keskinkılıç, “Tütün ürünleri ve alkolün tüketim miktarı ve kullanıldığı süre arttıkça baş boyun kanseri gelişim riski de belirgin ölçüde artmaktadır. Sigara içen kadın ve erkeklerde içmeyenlere kıyasla ağız ve yutak kanseri gelişme riskinin 5-10 kat, ağır içicilerde ise 20 kat daha yüksek olduğu görülmüştür. Sigara ve alkol tüketiminin bırakılması ile bu risk belirgin ölçüde azalarak bırakıldıktan 5 yıl sonra yarıya inmektedir. Alkol ve sigara birlikte tüketildiğinde risk tek başına kullanımlarına göre daha yüksek olmaktadır.” dedi.
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip ise “Türkiye’de baş boyun kanserleri arasında en sık gırtlak kanseri görülüyor. Bunu ağız boşluğu kanserleri ve geniz kanserleri izliyor.” bilgisini verdi. Erken tanı ile tedavinin yüzde 80’lerin üzerinde başarılı sonuç verdiğini hatırlatan Prof. Saip, “Geç evrede tedavi şansı yüzde 40-50’lere düşebiliyor. Maalesef hastaların sadece 3’te 1’i erken safhada başvuruyor.” diye konuştu.
Halk arasında az bilinen ancak görülme sıklığı bakımından yedinci sırada yer alan baş ve boyun kanserleri ile ilgili Türkiye’de farkındalık kampanyası başlatıldı. “Başınıza Gelmeden” sloganıyla oluşturulan kampanya, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği, Türk Kulak, Burun, Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği, Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği, TC Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Daire Başkanlığı destekleriyle gerçekleştiriliyor. Konu hakkında bilgi veren Hacettepe Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şefik Hoşal, baş ve boyun kanserlerinin, gözler, beyin veya yemek borusu hariç olmak üzere baş veya boyun bölgesinde gelişen kanser türlerini tanımlamak için kullanılan bir ifade olduğunu aktardı. Türkiye’de sigara tüketimine bağlı olarak gırtlak kanserinin çok görüldüğünü aktaran Hoşal, halk arasında bu kanser türüne ilişkin farkındalığın çok az olduğunu ifade etti. Hastaların ancak yüzde 12’sine erken tanı konulabildiğini kaydeden Prof. Hoşal, “Baş ve boyun kanserlerini sadece geliştiği organ olarak değil, kaynaklandığı bölgelere göre değerlendiriyoruz. Örneğin ağız kanseri denildiği zaman bu kanserler dudaktan başlayarak ağız içinde dil, damak, dişeti, yanak kanserlerini kapsıyor. Yüz cildi dâhil olmak üzere burun boşluğu, paranazal sinüsler, geniz, gırtlak, yutak ve tükürük bezleri bu kanserlerin geliştiği bölge ve organlardır. Ağız içinde düzelmeyen yara, boğaz ağrısı, ses kısıklığı, yutma güçlüğü, burunda kanlı akıntı tıkanıklık, boyunda şişlik başlıca belirtilerdir. Bu sorunlar üç haftadan fazla devam ediyorsa mutlaka ilgili hekim muayenesi gerekir.” uyarısında bulundu.
AĞIR İÇİCİLERDE RİSK 20 KAT ARTIYOR
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Başkan Yardımcısı Bekir Keskinkılıç, 2014 yılında yayınlanan Dünya Kanser Raporu’na göre baş-boyun kanserlerinin önlenmesinde en önemli faktörün tütün ve alkol tüketiminin azaltılması olduğunu söyledi. Keskinkılıç, “Tütün ürünleri ve alkolün tüketim miktarı ve kullanıldığı süre arttıkça baş boyun kanseri gelişim riski de belirgin ölçüde artmaktadır. Sigara içen kadın ve erkeklerde içmeyenlere kıyasla ağız ve yutak kanseri gelişme riskinin 5-10 kat, ağır içicilerde ise 20 kat daha yüksek olduğu görülmüştür. Sigara ve alkol tüketiminin bırakılması ile bu risk belirgin ölçüde azalarak bırakıldıktan 5 yıl sonra yarıya inmektedir. Alkol ve sigara birlikte tüketildiğinde risk tek başına kullanımlarına göre daha yüksek olmaktadır.” dedi.
Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip ise “Türkiye’de baş boyun kanserleri arasında en sık gırtlak kanseri görülüyor. Bunu ağız boşluğu kanserleri ve geniz kanserleri izliyor.” bilgisini verdi. Erken tanı ile tedavinin yüzde 80’lerin üzerinde başarılı sonuç verdiğini hatırlatan Prof. Saip, “Geç evrede tedavi şansı yüzde 40-50’lere düşebiliyor. Maalesef hastaların sadece 3’te 1’i erken safhada başvuruyor.” diye konuştu.
Konular
- Kızıılcık hangi kanserlere iyi gelir?
- Kudret narı hangi kanserlere iyi gelir?
- Arı poleni hangi kanserlere iyi gelir?
- Kansere karşı on kural
- Lahana prostat kanserini engelliyor
- Kansere iyi gelen yiyecekler kansere karşı kivi uzmanlar tarafından öneriliyor
- Beslenmemize dikkat ederek anti-kanser meyve, sebze ve bitkileri kullanarak kanserden korunabilir miyiz? Hangi meyve, sebze ve bitkiler için anti-kans
- Akciğer Kanserine Bitkisel Tedavi
- Rahim ağzı kanserine beslenme önerileri
- Prostat kanseri ve domates prostat kanserine iyi gelen yiyecekler
- Kalın bağırsak kanseri için şifalı bitkiler
- Biberiye hangi kanserlere iyi gelir?
- Nar hangi kanserlere iyi gelir?
- Zencefil hangi kanserlere iyi gelir?
- Sarı kantaron hangi kanserler iyi gelir?
- Kanserli Hastaların Beslenmesi
- Kan kanserine iyi gelen bitkiler nelerdir?
- Rahim kanseri için şifalı bitkiler
- Meme kanseri ve zeytinyağı
- Kansere karşı savaşan 34 gıda
- Mide Kanseri İçin Şifalı Bitkiler
- Kanseri duanın ve inancınızın gücüyle yenin
- Kanser hastaları bunlara dikkat etmeli!
- Kanser hastasi yakinlari nasil davranmali?
- Kanser hastalarına altın öğütler
- Kanserde Psikolojik Destek
- Kanserde Psikososyal Yaklaşımlar ve İyileşmeler
- Kanserde psikolojik destek tedaviyi etkiliyor
- Meme kanseri
- Omega-3 Yağ Asitleri nasıl kullanılmalı?