Hastalıklar kimine rahmet kimine zahmettir
Sağlığın kıymetini bilmek için hasta olmak gerekmiyor
İster kolayca tedavi edilebilsin, ister çok uzun sürsün tüm hastalıkların bize kazandırdıkları ve mesajları vardır.Bir kere sonsuz şefkat ve merhamet sahibi olan Rabbimiz, hastalıkları bize işkence etmek için veriyor değildir. O bizim acı çekmemizden ve ağlamamızdan memnun olmaz.Sürekli mutlu ve sevinçli olmamızı ister.
Buna rağmen başta en sevdiği insanlar olan peygamberlere hastalıkların en ağırını verdiğine göre; bunda başka rahmet tecellileri vardır.
Hem yarattığı her şeyde sayısız hikmetler bulunan O Hakîm–i Mutlak, hastalığı boş, anlamsız, sebepsiz ve gayesiz olarak vermiş olamaz. Elbette hastalıklarda çok hikmetler ve gayeler vardır.
Hastalık her şeyden önce Rabbimizin bize verdiği nimetlerin değerini takdir etmemize vesile olur. Midemize, kalbimize, gözümüze gelen bir hastalık bu organlarımızın ne kadar kıymetli ve sağlıklı yaşamanın büyük bir nimet olduğunu anlatır bize. Böylece sayıları belki de yüzü bulan maddî ve manevî organlarımızın ve duygularımızın paha biçilmez değerde olduğunu anlar, bunları bize ihsan eden Zat–ı Zülcelâle sonsuz şükrederiz.
Burada şu soru aklınıza gelebilir:
"Sağlığın kıymetini bilmek için hasta olmak gerekiyorsa, kıymetli olan sağlığı tadamamış oluyoruz. Sağlıklı olmadıktan sonra kıymetini bilmemiz bir anlam ifade eder mi?"
Nefsimize gelen bu sorunun cevabını vermek çok kolay…
Birincisi, hayatının belli bir döneminde hasta olan insanların sağlıklı organları ve sağlıklı yılları daha çoktur. Dolayısıyla kıymetini öğrendiği sağlığı doya doya yaşıyor demektir. Ömür boyu hasta olan insanlar yok denecek kadar azdır. Meselâ, birkaç yıl hastalık çeken bir insan, ömrünün geri kalan kısmında sağlıklıdır.
Bu konuda 18 sene hastalık çeken ve sabır kahramanı olarak bilinen Hz. Eyyûb Aleyhisselâm'a, "Hastalığın geçmesi için Cenab–ı Hakka dua etsen olmaz mı?" diye soran hanımına verdiği cevap ne kadar ibretlidir:
"Benim bolluk ve refah içinde yaşadığım müddet 80 yıldır. Çekmiş olduğum darlık ve sıkıntılı zaman ise, daha bu süreye ulaşmamıştır. Bu durumda ben Allah'tan utanırım. Ona bu hâlin üzerimden gitmesi için nasıl dua ederim..."
İster kolayca tedavi edilebilsin, ister çok uzun sürsün tüm hastalıkların bize kazandırdıkları ve mesajları vardır.Bir kere sonsuz şefkat ve merhamet sahibi olan Rabbimiz, hastalıkları bize işkence etmek için veriyor değildir. O bizim acı çekmemizden ve ağlamamızdan memnun olmaz.Sürekli mutlu ve sevinçli olmamızı ister.
Buna rağmen başta en sevdiği insanlar olan peygamberlere hastalıkların en ağırını verdiğine göre; bunda başka rahmet tecellileri vardır.
Hem yarattığı her şeyde sayısız hikmetler bulunan O Hakîm–i Mutlak, hastalığı boş, anlamsız, sebepsiz ve gayesiz olarak vermiş olamaz. Elbette hastalıklarda çok hikmetler ve gayeler vardır.
Hastalık her şeyden önce Rabbimizin bize verdiği nimetlerin değerini takdir etmemize vesile olur. Midemize, kalbimize, gözümüze gelen bir hastalık bu organlarımızın ne kadar kıymetli ve sağlıklı yaşamanın büyük bir nimet olduğunu anlatır bize. Böylece sayıları belki de yüzü bulan maddî ve manevî organlarımızın ve duygularımızın paha biçilmez değerde olduğunu anlar, bunları bize ihsan eden Zat–ı Zülcelâle sonsuz şükrederiz.
Burada şu soru aklınıza gelebilir:
"Sağlığın kıymetini bilmek için hasta olmak gerekiyorsa, kıymetli olan sağlığı tadamamış oluyoruz. Sağlıklı olmadıktan sonra kıymetini bilmemiz bir anlam ifade eder mi?"
Nefsimize gelen bu sorunun cevabını vermek çok kolay…
Birincisi, hayatının belli bir döneminde hasta olan insanların sağlıklı organları ve sağlıklı yılları daha çoktur. Dolayısıyla kıymetini öğrendiği sağlığı doya doya yaşıyor demektir. Ömür boyu hasta olan insanlar yok denecek kadar azdır. Meselâ, birkaç yıl hastalık çeken bir insan, ömrünün geri kalan kısmında sağlıklıdır.
Bu konuda 18 sene hastalık çeken ve sabır kahramanı olarak bilinen Hz. Eyyûb Aleyhisselâm'a, "Hastalığın geçmesi için Cenab–ı Hakka dua etsen olmaz mı?" diye soran hanımına verdiği cevap ne kadar ibretlidir:
"Benim bolluk ve refah içinde yaşadığım müddet 80 yıldır. Çekmiş olduğum darlık ve sıkıntılı zaman ise, daha bu süreye ulaşmamıştır. Bu durumda ben Allah'tan utanırım. Ona bu hâlin üzerimden gitmesi için nasıl dua ederim..."
Konular
- Kızıılcık hangi kanserlere iyi gelir?
- Kudret narı hangi kanserlere iyi gelir?
- Arı poleni hangi kanserlere iyi gelir?
- Kansere karşı on kural
- Lahana prostat kanserini engelliyor
- Kansere iyi gelen yiyecekler kansere karşı kivi uzmanlar tarafından öneriliyor
- Beslenmemize dikkat ederek anti-kanser meyve, sebze ve bitkileri kullanarak kanserden korunabilir miyiz? Hangi meyve, sebze ve bitkiler için anti-kans
- Akciğer Kanserine Bitkisel Tedavi
- Rahim ağzı kanserine beslenme önerileri
- Prostat kanseri ve domates prostat kanserine iyi gelen yiyecekler
- Kalın bağırsak kanseri için şifalı bitkiler
- Biberiye hangi kanserlere iyi gelir?
- Nar hangi kanserlere iyi gelir?
- Zencefil hangi kanserlere iyi gelir?
- Sarı kantaron hangi kanserler iyi gelir?
- Kanserli Hastaların Beslenmesi
- Kan kanserine iyi gelen bitkiler nelerdir?
- Rahim kanseri için şifalı bitkiler
- Meme kanseri ve zeytinyağı
- Kansere karşı savaşan 34 gıda
- Mide Kanseri İçin Şifalı Bitkiler
- Kanseri duanın ve inancınızın gücüyle yenin
- Kanser hastaları bunlara dikkat etmeli!
- Kanser hastasi yakinlari nasil davranmali?
- Kanser hastalarına altın öğütler
- Kanserde Psikolojik Destek
- Kanserde Psikososyal Yaklaşımlar ve İyileşmeler
- Kanserde psikolojik destek tedaviyi etkiliyor
- Meme kanseri
- Omega-3 Yağ Asitleri nasıl kullanılmalı?